Bu yazacağım biraz günlükten hallice olacak ama bir yerlerde kalsın istiyorum.
Sabahları 5.30da uyanmayı seviyorum. Her ne kadar kış yaklaşıyor olsa da henüz gün doğumu geç saatleri bulmuyor. 6:45 gibi tam anlamıyla aydınlanıyor gökyüzü. Sonrasında sanırım 7:15’e kadar bir sürü kuş cıvıldıyor. Sanki sabah selamlaşması gibi… O ağaçtan o ağaca uçuşuyorlar. Sanki birbirlerine sesleniyorlar, konuşuyorlar gibi…
Kime bu saatlerde kalktığımı söylesem biraz deliymişim gibi tepkiler alıyorum ya da “ne gerek vardı” gibi. Ancak bu bahsettiğim kuş selamlaşmaları, cıvıltıları maksimum yarım saat kadar sürüyor. Çünkü bir yarım saat sonra araba sesleri, kornalar, bağrışlar peydah oluyor. Hatta ilginç, saat 7:00 gibi ilk kez araba sesini duyduklarında birden kesiliyor sesler, sonra azalarak biraz daha cıvıldaşıyorlar ve 7:15’e kadar da azalarak devam ediyor.
Ertesi gün aynı saatlere kadar bir daha kolay kolay duyamıyorsunuz kuşları.
Kime bu saatlerde kalktığımı söylesem biraz deliymişim gibi tepkiler alıyorum ya da “ne gerek vardı” gibi. Ancak bu bahsettiğim kuş selamlaşmaları, cıvıltıları maksimum yarım saat kadar sürüyor. Çünkü bir yarım saat sonra araba sesleri, kornalar, bağrışlar peydah oluyor. Hatta ilginç, saat 7:00 gibi ilk kez araba sesini duyduklarında birden kesiliyor sesler, sonra azalarak biraz daha cıvıldaşıyorlar ve 7:15’e kadar da azalarak devam ediyor.
Ertesi gün aynı saatlere kadar bir daha kolay kolay duyamıyorsunuz kuşları.
Herkesin yaşamaktan anladığı farklı tabi, ama hani yaygın -ya da yaygınlaştırılmış- bir kanıya göre yaşadığınızı bungge-jumping yaparken, Macha Pichu’ya tırmanırken, paraşütle atlarken veya aklınıza gelen başka herhangi bir “çılgınlık” yaparken hissediyormuşsunuz ya…
Ben size bugün başka bir şey önermek istiyorum: bir gün erken kalkın. Evet işiniz olabilir, geceden yorgun olabilirsiniz, kim bilir belki gece sizi doğru dürüst uyutmamış küçük çocuklarınız olabilir ama bu zamanı bir gün kendinize ayırın. Varsa bir “ölmeden önce yapılacaklar” listeniz, bence ilk sıraya bunu yazın. Hem dünyanın öbür ucunda da değil… Şehir hayatından sıkılan, doğaya özlem duyanların, aslında doğanın “hala” uzaklarda olmadığını; sadece birkaç saat gerimizde kaldığını ve sonra sustuğunu fark edeceksiniz. Kendinize verebileceğiniz en güzel hediye bu. Kuşları duyun, doğayı duyun.
Kaç kere bir gün doğumu izlediniz? Kışın 9:00’da aydınlanan günler sayılmaz… Kaç kere 5:00’te güneşle beraber doğdunuz?
Yarın kendiniz için bir şey yapın.
Ya da deadline vermeyelim ama bir an önce kendiniz için bir şey yapın.
İlk adımda -belki de sadece bir kereliğine- bir sabah doğayla doğmayı deneyin yeni güne. Güneşin sabah izlerine bakın, kuşları duyun, belki bahçenizdeki kedilerin uyanışını görün.
Doğallığı belki de çok gerilerde kalmış küçük dünyalarımızdan yakalayabildiğimiz bir doğaya birlikte uzanalım.
Bir sabah bir gün doğumunda, belki bir kuş cıvıltısında ya da bir kedinin uyku sonrası esneyişinde buluşalım.
Ben size bugün başka bir şey önermek istiyorum: bir gün erken kalkın. Evet işiniz olabilir, geceden yorgun olabilirsiniz, kim bilir belki gece sizi doğru dürüst uyutmamış küçük çocuklarınız olabilir ama bu zamanı bir gün kendinize ayırın. Varsa bir “ölmeden önce yapılacaklar” listeniz, bence ilk sıraya bunu yazın. Hem dünyanın öbür ucunda da değil… Şehir hayatından sıkılan, doğaya özlem duyanların, aslında doğanın “hala” uzaklarda olmadığını; sadece birkaç saat gerimizde kaldığını ve sonra sustuğunu fark edeceksiniz. Kendinize verebileceğiniz en güzel hediye bu. Kuşları duyun, doğayı duyun.
Kaç kere bir gün doğumu izlediniz? Kışın 9:00’da aydınlanan günler sayılmaz… Kaç kere 5:00’te güneşle beraber doğdunuz?
Yarın kendiniz için bir şey yapın.
Ya da deadline vermeyelim ama bir an önce kendiniz için bir şey yapın.
İlk adımda -belki de sadece bir kereliğine- bir sabah doğayla doğmayı deneyin yeni güne. Güneşin sabah izlerine bakın, kuşları duyun, belki bahçenizdeki kedilerin uyanışını görün.
Doğallığı belki de çok gerilerde kalmış küçük dünyalarımızdan yakalayabildiğimiz bir doğaya birlikte uzanalım.
Bir sabah bir gün doğumunda, belki bir kuş cıvıltısında ya da bir kedinin uyku sonrası esneyişinde buluşalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder